Zafer Partisi Çaykara İlçe Başkanı Gökhan Selimoğlu Gündeme Dair Açıklamalar Yaptı
Zafer Partisi Çaykara İlçe Başkanı Gökhan Selimoğlu Türkiye'nin siyasi gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Selimoğlu yazılı basın açıklamasıyla gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini belirtti.
Zafer Partisi Çaykara İlçe Başkanı Gökhan Selimoğlu Türkiye'nin siyasi gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Selimoğlu yazılı basın açıklamasıyla gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini belirtti.
Gündeme ilişkin aptığı basın açıklamasında Devlet Bahçeli'nin Terörist Başı Abdullah Öcalan ile ilgili sözlerinin Ardından CHP' Genel Başkanı Özgür Özel'in sözlerine ve TUSAŞ saldırısına ilişkin değerlendirmeler yapan Selimoğlu, "Yeni açılım süreci Türkiye için büyük bir facia demektir. Terör örgütü ile yapılacak olan pazarlık devletin diz çökmesi anlamına geleceği çok açıktır. Kürt mağduriyeti denen bir şey yoktur. Amaç burada Kürtlerin içine sızmış terör örgütlerine şirin gözükmek ve Öcalanın ABD'nin planına ortak olmaktır." ifadelerini kullandı.
Gökhan Selimoğlu'nun açıklamaları şu şekilde;
Son dönemlerde yaşadığımız coğrafyada sürekli değişik konular gündeme gelmekte, toplumun nabız tutarken tepkileri sürekli değişmektedir. Örneğin Anayasa ile ilgili ilk dört maddenin değişiklik teklifleri toplum tarafından kabul edilmeyince ve toplum tarafından büyük bir tepki oluşunca gündeme yenidoğan çetesi gelerek toplumun Anayasa
üzerindeki tepkisi başka bir olaya kaydı, böylece anayasa teklifi sunan partiler nefes alma şansı buldular.
Yenidoğan cinayetleri üzerine gidildikçe ardından sağlık bakanlığı çıkma ihtimali belirmeye başladı ve birden gündeme Devlet Bahçeli’nin şaşırtan mecliste gelsin DEM grubuna konuşsun haberi gündeme bomba gibi düştü, oluşan infial sonunda haklı çıktığını ispat etme adına TÜSAŞ saldırısı gerçekleşti. Bunu konuşmaya başlayacak iken olaylar CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in el yükseltmesi Kürtlere özgür hissedecekleri bir memleket vadediyorum açıklaması geldi. Yoğun bir siyasi gündem sonunda Kürtler mağdur oluyor gibi bir izlenim oluşması için Esenyurt Belediye başkanı kırmızı
bültenle aranan terör örgütü şahıslar ile görüştüğü ortaya çıktı ve gözaltına alınarak belediyeye kayyum atandı. Gündemin sürekli değişmesi nedeni ile insanlar sürekli bir bilgi ve propaganda bombardımanı altında şaşkın ve şuursuzca televizyon ekranlarındaki siyasileri umutsuzca takip etmeye başladı. Ortalıkta o kadar çok bilgi ve belge var ki neyin doğru neyin yanlış olduğu belli değil.
Neye inanmak gerektiği konusunda bir kararsızlık ortamı içerisinde gözlerden bir söylem kaçtı. HALKLAR.!
Bu söylem dikkatten kaçmış normalmiş gibi ağızlarda sakız olmuş. Anayasamızın 66. Maddesi kısaca Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türk’tür. Tüm kavram karmaşasını ortadan kaldırmışken önümüze konulan Kürtler mağdur azınlıklar mağdur edebiyatı ile Türk milletine karşı
bir ayrıştırıcı politika üretilmiştir. PYD terör örgütü TÜSAŞ a yapılan saldırı için “ Türk halklarına karşı yapılan saldırı PYD tarafından yapılmamıştır.” açıklamasındaki TÜRK HALKLARI dikkat çekmiştir.
CHP Genel Gaşkanı özgür Özel grup toplantısında el yükseltirken de TÜRK HALKLARI ifadesi kullanmıştır. DEM Parti yaptığı tüm açıklamalarda KÜRT HALKI ifadesini öne çıkartmakta iken Saadet Parti Gurup Başkan Vekili TV ekranlarına çıkıp Türk HALKLARI ifadesini kullanmaktan çekinmemiştir. Zafer Partisi olarak Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin eşit olduğu ilkesin sonun kadar savunmaktadır. Türk milleti, vatandaş olarak açıklama yapmak herkesi aynı statüde ve eşit
saymak demektir. Terörü kullanarak kürkçülük hareketi yeniden ateşlenmek istenmektedir. Asıl amaç kürkçülük mağduriyeti yapılarak terörist başı Öcalanın affı düşünülmektedir. Kürtler mağdur edilememektedir, bakanlık yapmış, vekillik yapmış, bürokrat olarak görev almış, turizm sektöründe öncü firmaların kuruculuğunu yapmış birçok güney doğulu vatandaşımız varken kürkçülük hareketine sığınmak demek, azınlıkları Yugoslavya gibi başkaldırıya davet etmek demektir ve ihanetin diğer adıdır.
Bizim adımız büyük Türk Milleti olarak bilinir ve biz bu söylemin dışındaki hiçbir
söylemi kabul etmemekteyiz. Yeni açılım süreci Türkiye için büyük bir facia demektir. Terör örgütü ile yapılacak olan pazarlık devletin diz çökmesi anlamına geleceği çok açıktır. Kürt mağduriyeti denen bir şey yoktur. Amaç burada Kürtlerin içine sızmış terör örgütlerine şirin gözükmek ve Öcalanın ABD'nin planına ortak olmaktır.
“Muhtaç Olduğun Kudret, Damarlarındaki Asil Kanda Mevcuttur."