Trabzon Kudüs Kardeşlik Derneği Aksa Tufanı Savaşı'nın 1. Yıl Dönümünde Basın Açıklaması Yaptı

Trabzon Kudüs Kardeşlik Derneği, İşgal Altındaki Filistin'de ve bölgede devam eden Aksa Tufanı Savaşı'nın 1. Yıldönümü Raporu başlıklı basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Filistin'de gelinen son durum ele alındı.

Trabzon Kudüs Kardeşlik Derneği, İşgal Altındaki Filistin'de ve bölgede devam eden Aksa Tufanı Savaşı'nın 1. Yıldönümü Raporu başlıklı basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Filistin'de gelinen son durum ele alındı.

Basın açıklamasını derneğin yönetim kurulu başkanı İbrahim Kara yaptı. Basın toplantısında savaşın ağır bilançosu paylaşıldı.

Başkan İbrahim Kara'nın basın açıklaması şu şekilde;

"Saygıdeğer basın mensupları ve bizleri takip eden kıymetli kardeşlerim.

Bugün 7 Ekim 2024 Pazartesi

Hepinizin bildiği gibi bundan tam bir yıl önce Filistin’in Gazze bölgesinde, yüz yılı aşkın bir süredir yaşanan işgal, on altı yılı aşkın bir süredir Gazze’de yaşanan tam abluka ve en önemlisi Mübarek Mescid-i Aksa’da gelinen tehlikeli son duruma haklı bir tepki olarak “Aksa Tufanı Harekatı” başlamıştır.

Filistin coğrafyası, 1917’de Osmanlı Devleti’nin bölgeden çekilmesiyle önce İngilizler, ardından da batılı ülkelerin desteğiyle 1948’de sözde bağımsızlığını ilan eden Siyonist İşgalci İsrail’in her türlü entrikalarıyla acı ve keder dolu yıllar yaşadı. Silah zoruyla terörist bir anlayışla Filistinlilerin topraklarına zorla el konulmuş ve hiçbir yaşam hakkı kendilerine verilmeyerek milyonlarca Filistinli tehcir edilmek zorunda bırakılmıştır. Bu zulme karşı gelenler öldürülmek suretiyle geride kalanların susturulacağı düşünülmüştür.

Gazze şeridinde ise 17 yıldan fazla bir süredir devam eden insanlık dışı ambargo 360 kilometrekarede yaşayan 2.350 Bin Filistinliye hayatı zindan etmektedir. İnsanlık tarihinin görüp görebileceği en çeşitli baskıya maruz kalan Gazze halkı bu imkansızlıklar içinde müthiş bir direniş öyküsü yazarak geçtiğimiz yıl 7 Ekim’de İşgalci Siyonist İsrail’in tarihinde en büyük yenilgisini yaşatmıştır, ve yaşatmaya da devam etmektedir.

Aksa Tufanı Harekatı’nın belki de en önemli nedeni şüphesiz Mübarek Mescid-i Aksa’da gelinen son durumdur. Dünyada bulunan 2 milyar Müslümanlar olarak bizlerin ilk kıblemiz, ikinci mescidimiz ve üçüncü kutsal alanımız olan Mübarek Mescid-i Aksa, her zamankinden daha da büyük bir tehlike altındadır. Siyonist işgalcilerin hedefleri her ne kadar Nil ile Fırat Nehirleri arasındaki sözde kendilerine vaadedilmiş topraklar olsa da esas hedefleri Mübarek Mescid-i Aksa’yı yıkıp yerine iddia ettikleri Süleyman Tapınağını yapmaktır. Bu asıl hedefe karlı koyan her kişiye engeller koyan işgalciler Aksa’yı önce zamansal, ardından da mekânsal olarak bölme gayretindedirler. Müslümanların gaflet içinde bulunmalarını fırsat bilerek zamansal bölünme konusunda mesafe kateden işgalci Siyonistlerin faaliyetlerine engel olmak için Filistinli kardeşlerimiz her türlü fedakarlıkları yapmaktadırlar. Allah onlardan razı olsun.

Bütün bu nedenlerle başlayan Mescid-i Aksa Tufanı dünyadaki ezberleri bozmuş ve büyük bir direniş destanı yazılmıştır. Siyonist işgalci İsrail ve ona destek veren başta ABD olmak üzere diğer batılı ülkeler Filistin’in bu haklı direnişini bastıramadıkları için dünyanın en büyük silahlarını 365 gündür Gazze ve Filistin’in diğer bölgelerinde kullanmaya devam etmektedirler.

Gazze merkezli Aksa Tufanı Savaşı’nda bu güne kadar 52 Binden fazla şehit ve kayıp verilmiş yaklaşık 97 Bin kişi yaralanmıştır. Bu rakamlar bölgedeki resmi yetkililer tarafından tespit edilebilen rakamlardır. Gerçek ise mutlaka fazladır. Gazze’de hayatını kaybedenlerin % 70’inin kadınlar ve çocuklardan oluşması işgalcilerin soykırımı amaçladıklarını ispatlamaktadır. Tonlarca bomba yağdırılan Gazze’de meskenlerin yaklaşık %90’ı yıkılmış, 2 Milyondan fazla insan yerlerinden edilerek çadırlarda insanlık dışı şartlarda yaşamaya mahkum edilmiştir. İlk anda tespit edilebilen maddi zarar ise 33 milyar doları aşmıştır.

Gazze’de bunlar yaşanırken Batı Şeria’daki Müslümanlar da direniş ruhlarını harekete geçirmiş ve adeta ecdadımızın yaptığı gibi bağımsızlık mücadelelerini vermeye devam etmektedirler. Bölgesel direniş birlikleri oluşturan Filistinliler de topraklarını savunmaya devam etmektedirler. Batı Şeria’da çıkan olaylarda ise 7 Ekim’den bu yana 716 kişi şehit edilmiş 5.700 kişi de yaralanmıştır. Bölgede geniş bir göz altı uygulaması yapan işgalci Siyonist, 10.800 Filistinliyi hapishanelerde esir etmiştir.  Toprak sahiplerinin en doğal hakları olan mülklere de göz diken işgalciler Batı Şeria’da 1.363 yıkım gerçekleştirmiştir.

Filistin davasının en önemli faktörü olan Kudüs’te ise son bir yılda daha sinsi planlar devreye sokulmuş, suyun bulanıklığı fırsat bilinerek Mübarek Mescid-i Aksa’nın statükosu değiştirilmeye çalışılmıştır. Kavganın asıl merkezi olan Kudüs direnişi esnasında 2024 yılının başından bu yana 29 Kudüslü şehit edilmiş, 190 kişi de gözaltına alınmıştır. Mübarek Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmaya çalışan Filistinliler’den 64 kişiye yılbaşından bu yana Aksa’ya giriş yasağı konulmuş ve bunu fırsata çeviren yaklaşık 41 Bin işgalci Siyonist Aksa’ya silahlı korumalar eşliğinde baskın düzenlemiştir.

İşgal altındaki Filistin’de bunlar yaşanırken İşgalciler son günlerde Gazze ve Batı Şeria’da yaptıkları katliamı Lübnan’da ve hatta Suriye’de de yapmaya başlamışlar ve bir bölgesel savaşa davetiye çıkarmaya çalışmaktadırlar.

Değerli kardeşlerim,

Bütün bu olumsuzluklara rağmen Trabzon’dan Filistin, Lübnan ve özellikle de Gazze’deki kardeşlerimize selamlarımızı iletiyorum. Erkek - kadın, genç - yaşlı ve özellikle çocuklara, son bir yılda toplu imha savaşında gösterdikleri sabır, sebat ve fedakarlıklardan dolayı takdirlerimi sunuyorum. Onlar topraklarına, ilkelerine ve özellikle Kudüs ve Mübarek Mescid-i Aksa davasına bağlı kalmakta ısrar ettiler ve dünyaya örnek oluyorlar, Allah bir kere onlardan razı olsun.

Filistin halkının bir yıl boyunca karşı karşıya kaldığı, işgalci siyonist İsrail ve ABD öncülüğündeki batılı güçlerin desteğiyle yürütülen vahşi siyonist soykırım savaşı karşısında, İslam ümmetinin ve vicdan sahibi herkesin Filistin davasına karşı sorumluluklarının olduğunu hatırlatmak istiyorum. Bizim her şeyden önce birliğe ihtiyacımızın olduğu çok açıktır. Ve bu Aksa Tufanı Savaşı özellikle Müslümanların birleşmesine vesile olmalıdır.

Filistin halkı bizden daha fazla destek ve dayanışma bekliyor. Saldırı ve katliamların devam ettiği bir ortamda herkes bulunduğu yerden önce bu katliamın durdurulması, ardından da Filistin halkının hakkının teslim edilmesi için elinden geleni yapması gerekmektedir.

Siyonist işgalci israil ve işbirlikçileri, bu savaşı sürdürerek bölgeyi tamamen kontrol altına almak, katliamı devam ettirerek bölge insanlarının iradesini kırmak, zenginliklerini yağmalamak ve halklarını köleleştirmeyi hedefliyorlar. Asıl hedefin Büyük İsrail Projesi olduğunu Aksa Tufanı Savaşı çok net olarak ortaya koymuştur.

Zalim Siyonist işgalci İsrail ve işbirlikçi yönetimler, Siyonistlere sözde vaadedilmiş topraklar olarak gördükleri bölgelerde adeta cirit atmakta ve her türlü hakkı çiğneyerek masum insanları katletmeye devam etmektedirler. Şu anda bu bölgelerde bulunan Mısır, Filistin, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Türkiye devletlerinin vatan topraklarında gözlerinin ve emellerinin olduğunu açıkça belirten işgalciler İslam ülkelerinin dağınıklığını da fırsata çevirerek bölgeyi istikrarsızlaştırmaya devam etmektedirler.

Ancak 1 yıl boyunca mukaddesat ve topraklarına bağlılıklarını bütün fedakarlıklarıyla ispat eden özellikle Gazzeli ve Batı Şerialı kardeşlerimizden tokat üstüne tokat yiyen Siyonist işgalciler adeta gözleri dönmüşçesine son zamanlarda Lübnan ve Suriye’ye de hava saldırıları gerçekleştirmektedirler. İşgalcilerin bu pervasızca hareketleri, Filistin direnişinin görünenden çok daha mukavemetli ve başarılı olduğunun bir göstergesidir.

Filistin’de bütün bunlar yaşanırken Trabzon Kudüs Kardeşlik derneği olarak bizler neler yaptık? Bununla ilgili de birkaç cümle kurmak istiyorum.

2019’da Trabzon merkezli olarak kurulan derneğimizin iki ana çalışma kolu bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi özellikle Kudüs ve Mübarek Mescid-i Aksa ile ilgili yapılması gereken tanıtım be bilinçlendirme çalışmalarıdır. Bu minvalde okullarda Kudüs konferansları, sergiler, televizyon programları ve ders halkaları gibi etkinliklerimiz vardır.

Bununla birlikte Kudüs davasını sadece konuşmakla kalmayıp Filistin’de ihtiyaç sahibi ailelere maddi destek çalışmaları da yapmaktayız. İnsani yardım çalışmalarımızın ana hedefi Mübarek Mescid-i Aksa’nın korunmasına hizmet etmektir. Bu anlamda başta Kadim Kudüs olmak üzere diğer bölgelerde bakıma muhtaç evlerin restorasyonundan ihtiyaç sahibi yetim ailelerine gıda kolileri dağıtımına, Mübarek Mescid-i Aksa’nın bahçesinde iftar sofralarından Kurban organizasyonuna kadar birçok alanda katkılarımız olmuştur. Bütün bu çalışmalarımızı valilik onaylı izinler çerçevesinde resmi yöntemlerle gerçekleştirmekteyiz.

7 Ekim 2023’te başlayan ve bölgede büyük bir insani krizin yaşanmasıyla Gazze bölgesinde de acil ihtiyaçlara yönelik insani yardım çalışmaları yapmaya başladık. Özellikle Gazze’nin yerinden edilmiş insanlarının bulunduğu bölgelerde ilk etapta gıda kolileri ve temiz su dağıtımı gerçekleştirilmiştir. Çadırlarda yaşamak zorunda kalan Gazzelilere sıcak yemek dağıtımı yapmak üzere bölgede bir aşevinin kurulmasına yardımcı olarak her gün binlerce kişiye hazır yemek dağıtımı yapmaya devam etmekteyiz. Gazze’de yaptığımız çalışmalardan birisi de küçük çocukların kişisel bakımlarına destektir. Bu anlamda bölgede bulunan partnerlerimiz aracılığı ile hijyen paketleri hazırlayıp dağıtımı yapılmıştır. Maalesef savaş nedeniyle binlerce yetim yavrumuzun ortaya çıkması nedeniyle şu anda Gazzeli yetimlerle ilgili ciddi bir projeyi de hayata geçirmiş bulunuyoruz.

Kıymetli kardeşlerim,

Tüm bu olup bitenler karşısında daha neler yapılmalıdır?

Filistin halkıyla dayanışma etkinliklerine geniş katılım sağlamalı, saldırıları kınamalı ve Gazze Şeridi'ndeki soykırım savaşının durdurulması için kamuoyu oluşturulmalıdır.

Ben insanım diyen herkesin Filistin halkına maddi manevi her türlü desteği vermeleri, bu mücadelede etkin bir şekilde yer almaları gerekmektedir.

İnsanlık olarak bu dönemde yapabileceğimiz en önemli görevlerden bir tanesi de ekonomik BOYKOT uygulamaları ve bu boykotu yaygınlaştırmak olmalıdır. Sanat, spor, bilim gibi tüm alanlardaki tüm aktivistleri, Filistin’i desteklemek ve mesajını dünyaya ulaştırmak için görevlerini yerine getirmelerine davet ediyorum.

Sözlerime burada son verirken Filistin direnişini kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun."

 

Aksa Tufanı Harekatı’ İsrail Filistin Gazze İbrahim Kara Trabzon Kudüs Kardeşlik Derneği