Bekir Bozdağ Uluslararası İdari Yargı Sempozyumunda Konuştu

Adalet Bakanı Bozdağ, "Önümüzdeki süreçte seçimden sonra atacağımız adımlarla hukuk alanındaki ihtilafları kademe kademe önce arabulucuya, arabulucuda çözülemezse yargıya taşınacak bir mekanizmayı oluşturma konusunda kararlıyız." ifadesini kullandı.

Hem adli yargıda, hem idari yargıda alternatif çözüm yollarını devreye sokmanın hukukumuzu ve insanımızın hak ve adaletten bekleyişini karşılama bakımından son derece önemli olduğunu görüyoruz. Bir yandan uzlaştırma bir yandan arabuluculuk uygulamaları bizim bu alandaki alternatif çözüm yöntemlerini ve usullerini geliştirme konusunda bize güç vermektedir. Zira ortaya çıkan başarılı sonuçlar vatandaşlarımızın daha kısa sürede menfaatlerine ulaşması, daha ekonomik yol ve yöntemlerle netice alması son derece önemlidir. Bugün zorunlu arabuluculuk, ihtiyari arabuluculukta anlaşmayla ihtilafları sonlandırma oranı yüzde 94'tür, büyük bir rakam. Ticari arabuluculukta anlaşma oranı ihtilaflarda yüzde 51'dir. İş uyuşmazlıklarında arabuluculukta zorunlu iş uyuşmazlıkları anlaşarak meseleleri halletme oranı yüzde 59'dur. Rakamlara baktığınızda, binlerce dosyaya baktığınızda bu rakamların oldukça büyük rakamlar olduğunu, mahkemelerimizin üzerinden iş yükünü aldığını, vatandaşlarımızın hak ve menfaatlerine çekişerek değil anlaşarak kavuştuğunu, ekonomik harcamalardan kurtulduğunu, zamandan tasarruf ettiğini gördüğümüzde bunun son derece yerinde ve önemli bir uygulama olduğunu değerlendiriyoruz.

ALTERNATİF ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ ÜZERİNDE YENİ SİSTEMLER GELİŞTİRME KONUSUNDA KARARLIYIZ

Önümüzdeki süreç içerisinde idari yargı alanında da alternatif çözüm yöntemleri üzerinde yeni sistemler geliştirme konusunda kararlıyız. Esasında Bakanlığımızın daha önce bu alanda geliştirdiği adımlar var. Ama yasalaştırma imkanı bulamadık. Bir yandan arabuluculuk, bir yandan uzlaştırma, bir yandan dünyada var olan, uygulanan iyi uygulama örneklerini de dikkate alarak yeni dönemde idari yargı alanında da alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerini nasıl devreye koyacağımızı tartışacak ve buna dair somut adımlar atacağız.

Bir defa şunu görüyoruz, idarenin yargılama sırasında uzlaşmaya varması için de oraya birtakım güvencelere ihtiyaç var. Çünkü idareden birisi uzlaştığında, anlaştığında vatandaşla veya kamuyla ihtilafı olan herhangi bir şirketle birileri 'Niye anlaştın? Niye öyle oldu? Niye böyle oldu?' Diyebilir. Onun için onlarla ilgili de hukuksal birtakım güvenceler ve buna dair de kurallar, şartlar koymak suretiyle biz bunu nasıl hayata geçireceğimizi değerlendireceğiz. Tabii Danıştay Başkanımızla, Danıştay'ın saygın üyeleriyle de istişare ederek. İdare mahkemelerimizin başkan ve üyeleriyle de konuşarak ve bu alandaki bütün çalışmaları da enine boyuna değerlendirmek suretiyle biz bu adımları atacağız.

ALTERNATİF ÇÖZÜM YÖNTEMLERİNİ HEM ARTTIRMAYI HEM DE ETKİNLEŞTIRMEYİ HEDEFLİYORUZ

Çünkü bütün ihtilafları mahkemelerin önünde çekişmeli bir şekilde çözme devri ağır ağır bazı hususlarda kıymeti gittikçe azalıyor. Mahkeme önüne gitmeden, çekişmeden birbirimizi itham etmeden konuşarak, görüşerek, uzlaşarak ihtilafları karara bağlamanın daha önemli olduğu bir sürece doğru hem Türkiye hem de dünya devam ediyor. Öte yandan biz hukuk alanında adli yargıda, hukuk davalarında kademe kademe arabuluculuğa geçeceğiz. 7. Yargı paketinde kirayla ilgili, komşuluk hukukuyla ilgili, kat mülkiyetiyle ilgili, ortaklığın giderilmesi, menfi tespit ve benzeri konularda dosyaları arabuluculuğa gönderen değişiklikler yapıyoruz. Ama buradan ifade etmek isterim ki önümüzdeki süreçte seçimden sonra atacağımız adımlarla hukuk alanındaki ihtilafları kademe kademe önce arabulucuya, arabulucuda çözülemezse yargıya taşınacak bir mekanizmayı oluşturma konusunda kararlıyız. Arabulucuda geçen süre bir ay. Ama bir ayda örneğin demin açıkladım, bütün ticari uyuşmazlıkların yüzde 51'i burada çözülüyorsa bu bir başarı. Bütün iş uyuşmazlıklarının yüzde 59'u burada çözülüyor, yargının üzerine gelmiyorsa bu da bir başarı. İnşallah alanlarda da bu başarıyı elde ettiğimizde mahkemelerin üzerindeki hem iş yükü azalacak, hakimlerimiz, savcılarımız, yargı görevi yapanlarımız önlerindeki dosyalara daha fazla vakit ayırma imkanı bulacak, kararlarındaki isabet yükselecek, vatandaşımızın yargıdan memnuniyeti de artacaktır. Geciken adalet, adalet değildir, hepimiz söylüyoruz. Adaletin vaktinde tecellisi elbette hukuk ve usulle ilgili her türlü enstrümanın doğru vaktinde ve yerinde kullanılmasıyla mümkündür. Bunun için de biz alternatif çözüm yöntemlerini hem arttırmayı hem de etkinleştirmeyi hedefliyoruz.